2 Eylül 2013 Pazartesi

8.GÜN (YALVAÇ-EĞİRDİR 83 km) (20 TEMMUZ 2013)

  Erkenden uyandığımda vücudumdaki sindirilmemiş besinler beni tuvalete koşturttu. Bugünkü güzergah Gelendost üzerinden Eğirdir. Önceden arayıp orada çadır yeri bulduğumdan (Eğirdir Turizm Doğa Sporları Derneği) bekli de pek bir heyecanım yoktu. Yalvaç tarafına geçtiğimden beri kendimi Uluborlu’nun dibinde hissediyordum.  Kavak ağaçlarının şekli, duruşu bana Uluborlu’yu hatırlatır hep.
  Biraz rampalı virajlı bir yoldan geçiyordum.Bir yerden sonra keskin ilaç kokusu almaya başladım, çevreme baktığımda ise elma bahçeleri vardı. Beni bile rahatsız eden bu kimyasalların ağaçlara ne hissettirttiğini merak ettim. Bir yerden sonra sağım göl, solum ağaç olan yollar başladı, teorik olarak böyle bir yerden geçerken keyif almayı bekliyordum, ancak pek tadım yoktu belki de ayrılık hüznü. Selamlaştığım manavın çay ikramını kıramadım. 

  Öğle saatinde çadır kuracağım yere varmıştım. Yaklaşırken aldığım ekmeğin arasına konserve ton balığımı koyup hem açlığımı hem de çantamdaki yükü azalattım. Ardından yanıma günlüğümü ve havlumu alıp gezintiye çıktım. İznik’teki gibi suda yürüyerek ayaklarımı dinlendirmek istedim, ancak sanki ayaklarım dinlenmemekte inat ediyor veya yadırgıyordu yolun bitiyor olmasını. Uluborlu’daki babaannemi arayıp yarın öğleden önce arabayla geçerken araçtan inip onun yanında olacağımı haber verdim. Onu farklı birşeyden kuşkulandurmadan oraya varacağımı anlatmanın tek yolu buydu.        
  Akşamüstü bir kişinin bana yabancı aksanıyla “Hi!” (İngilizce “selam”) demesi beni şaşırttı. Eğirdir’i gezmeye gelmiş 2 yabancı turist bir şeyler sordu. Ben de kaldığım yerdeki abiye (Eğirdir Turizm Doğa Sporları Derneği Lokali) danışarak sorularını doğru bir şekilde cevapladım. Akşam yemeğini abinin de daveti üzerine Belediye’nin iftar çadırında yedim. Böylece maliyet yönünden iyi bir gün geçirdim.         
  Hüzünlüyüm, tur bitiyor. Ne zaman geçmişti o kadar gün, saat, km, anı,... Yüzer iskelenin demir kapısını gri kelebekle birlikte kilitleyip, özgür alanımda uykuya çekildim. Hayatımda ilk kez bir gölün üstünde uyudum.
  Galiba içinde bulunduğum duruma fazla alışmıştım. Sanki bir sonraki gün uzun yıllardır yaşadığım evimden ayrılıyormuşum gibi, memleketimden ayrılıyor gibi hüzünlüydüm

1 yorum:

  1. İnsan emleketine geldigi için sevinir sen tur bitiyor die üzülüyorsun yani.fakat göl manzarası muhteşem görünüyor

    YanıtlaSil