Saat 05:10’da heyecanlı uyanışımla başladı günüm.Yeni bir günün getirisi, büyük bir yolculuğa başlamaktan başka ne olabilirdi ki? Büyük keyifle bisikletimi apartman girişine indirip ardından heybelerimi takarak, tam pedal yalova iskelesine!!! Biniş salonuna geçtiğimde, tura çıkmış 4 bisikletliyle daha tanıştım.Sanırım yolun en büyük getirilerinden biri olacak yeni arkadaşlar. Turlardan ve yoldan konuşmaya başlamamızla, feribot yolculuğunun nasıl geçtiğini anlayamadım. Vapurda bir şeyler atıştırıp, indikten sonra direk Orhangazi yoluna girdim.
Ilıca’nın 18 km uzaklıkta olduğunu da öğrenerek tekrar yola koyuldum. Ilıca’ya vardığımda 200~300 metrekarelik sadece ayaklarımı sokabilecek durumda olduğum bir havuza giriş için 3 tl giriş ücreti istediler. Yolcuyuz, zaten akşama İznik Gölü’ndeyiz. Memleketimde (Göller Yöresi) göl bol diyip yola geri döndüm.
Boyalıca köyündeki çay ocağı sohbetinden sonra, 18:00 gibi İznik'e girdim. Belediyenin hazır kurulu çadırında kalabileceğimi söylediler, üstüne bir de beni yemeğe misafir edebileceklerini öğrenince, iyice keyiflendim.
Sahilde gezintiye çıkıp, biraz göl kenarında yürümek bana iyi geldi. Yorgunluk falan kalmadı, silkelendi omuzlarımdan ve düz taban ayaklarımdan. Bir sonraki günle ilgili son muhabbetleri edip, sabahımı gözlemek için, 22:00 gibi uykuya daldım.
Çok güzel yazmışsın, eline sağlık. Yanındayız
YanıtlaSilŞuana kadar öyle keyifli anlatım olmuşki beraber tura cıkmışcasına gözümde canlandı bu arada düz taban oldugunu da öğrenmiş oldum ,😁neyse göl kıyısında kamp eminim tüm yorgunluğunu almıştır.devamm😁
YanıtlaSil