Gece 11
gibi yattım ama sadece yattım.Sonra zaten gece boyu aralıksız bir tır sesi vardı. Bu sefer de
tır sesi, rüzgârdan sallanan çadır uyutmadı. İlk ve son geceler taarruzun en
heyecanlı anları olduğunu hatırlatıyordu.
Çadırlarımızı bu yolculukta son kez topladık.
Osman KUTLU Bey bizlerin katılım belgelerimizi ve hediyesi olan “Bir Genç Subay’ın
Hatıraları” kitabını takdim etti. Havada “İzmir’in Kurtuluşu rüzgârı” esiyordu.
Tören için farklı branşlardan genç sporcular geldi. Biz de Tören alanındaki
bisikletçiler bölümünde yerimizi aldık. Tören kısa öz ve etkiliydi.
Tören sonrasında bir haber kanalına demeç
veren İzmir Milletvekili Mustafa BALBAY demecinde bizden de bahsettiğini
söyledi. Daha sonra turun Belkahve başlangıç komutunu verdi. Bu etkinlik için
elinden ne gelirse yapmaya hazır olduğunu bizimle paylaştı.
Coşkun abinin bizlere hatırlatmasının da
etkisiyle Kocatepe’den beri pedallayanlar olarak en önde yer aldık. En ön
sıradan ben ve yanımda turun baştan sona tamamlayan tek kadın olan Aynur Güney
Hanım vardı.
İlk
olarak Halkapınar Şehitliği’ni ziyaret ettikten sonra Konak Hükümet Meydanı’na
giriş yaptık. Hükümet Konağı önünde Afyon valisinin ekibimize verdiği Türk
Bayrağı’nı İzmir Vali yardımcısına teslim ettik. Ve oradan Saat Kulesi önündeki
törenimize başladık. Katılım madalyamı İzmir Lions kulübü yöneticisi taktı. Bu
ap ayarı bir gururdu benim için. Madalya töreninden sonra hızlıca
azalmıştık.
Kalanlarla beraber beni karşılamaya gelen yakınlarımla da birlikte keyif çaylarımızı yudumladık. Fevzi nin otobüsüne kadar kalan süreyi İzmir’de dolaşarak muhabbetle geçirdik.
Kalanlarla beraber beni karşılamaya gelen yakınlarımla da birlikte keyif çaylarımızı yudumladık. Fevzi nin otobüsüne kadar kalan süreyi İzmir’de dolaşarak muhabbetle geçirdik.
Eve vardığımda son 4 gündür delik olan
ayakkabılarımı değiştirme vaktiydi. Ayaklarda özel ayakkabılarla kazanılmamıştı
bu savaş.
Ayrıntılı ve içten anlatım için teşekkürler.
YanıtlaSil