Güne Yıldırım Kemal de unutulmuş bir şehit
mezarlığını temizleyerek başladık. 18 den 68e hepimiz ayrı bir ucundan tuttuk
işin, herkesin eli değdi. Bun gören köyden bir amca yanımıza geldi.
Bu amca 15
16 yaşlarındayken ilk olarak o şehitliği ortaya çıkarıp, ilk bakımını yapan
kişiymiş, şuan emekli olunca tekrar köyüne geri dönmüş. Bizleri görünce ayrıca
duygulandı, elimizin alnımızın teri gözyaşımıza karıştı. Mezarlığı temizleyip
üstüne Türk bayrağımızı diktik. Yanımda götürdüğüm yeşil ip bir kez daha işimi gördü,
benden de bir hatıra olarak, oradaki bayrağa eşlik edecek.
Ardından ilk olarak topçu mevzilerinin
bulunduğu yerleri ziyaret edip devam ettik.
Ardından çok
uzun mesafeden sonra Büyük Aslıhanlar Şehitliği’ne ulaştık. Büyük Aslıhanlar
Şehitliği’ne giderken mola verilmemiş olması, bizi çok fazla yordu. Önden
gelenler şehitlikten önce köy kahvesinde oturadurması Osman Bey'i şaşırtmıştı.
Şehitliğe vardığımızda bu konuda ufak bir tartışmaya yol açtı. Tartışmanın
nedeni biraz da organizasyonun henüz 2.yılı olmasıydı.
Devamında Allıören köyüne geçtik. Allıören
bir alevi köyü, en yakınlarındaki alevi dergâhı Kütahya’ymış, özgürlüklerimizi
tekrar hatırlattı bana.
Bir sonraki durağımız Zafertepeçalköy oldu.
Bizi belediye başkanı karşıladı ve yemek ikramında bulundu. Yemeğin üstüne
ekibe bir arkadaşımız daha katıldı (Mehmet abi). Oradan kamp yerimiz olan
Zafertepe’ye çıktık. Zafertepe ulu önder Mustafa Kemal’in Büyük Taarruz Meydan Muharebesi'ni izlemek için karargâhının bulunduğu yer. Ve orada merminin
tüfekten çıktığı andaki görüntüsü şeklinde bir anıt bulunuyor. Akşam göletin
çevresinde Mehmet abi ve Fevziyle beraber bir akşam turu attık. Gölet ayrıca
ferah bir hava katmış anıt bölgesine. Aşağıdaki fotoğraf için Enes'e teşekkürler.....
Fotoğraflar çok başarılı
YanıtlaSil